Bilim insanları, yaptıkları yeni araştırma ile beynin içgüdüsel endişeleri nasıl bastırabildiğini tespit etti.
Korku, hayatta kalmak için kritik bir ehemmiyete sahip olsa da, gerçek bir tehlike olmadığında bu hissin nasıl ortadan kalktığını anlamak da büyük değer taşıyor. Bilim insanları, beynin bu süreci nasıl yönettiğini Science mecmuasında yayımladıkları çalışmada ortaya koydu.
Araştırmacılar, fareler üzerinde yaptıkları deneyde, hayvanları bir gölge simülasyonuyla korkutarak, bu kaygının nasıl yok olduğunu inceledi.
Farelerin, 30 ila 50 deneyden sonra olağan davranışlarına döndükleri gözlemlendi. Beyin aktivitelerini izleyen grup, farelerin kaygılarını bastırmayı öğrendikçe beynin hangi bölgelerinin devreye girdiğini tespit etti.
Bu çalışmalar, görsel korteksin birinci basamakta kıymetli bir rol oynadığını gösterirken, dehşetin bastırılmasından sonra bilgi ve anıların beynin daha evvel pek incelenmeyen ventrolateral genikülat çekirdek (vLGN) bölgesine depolandığını ortaya koydu.
Çalışmaya öncülük eden Sara Mederos, bu keşfin, fobi, anksiyete ve travma sonrası gerilim bozukluğu (TSSB) üzere rahatsızlıkların tedavisinde yeni tedavi tekniklerinin geliştirilmesine yardımcı olabileceğini belirtti.
Ekip, bu bulguların, beynin endişeyi nasıl bastırdığına dair yeni bir anlayış sunduğunu ve insan beynindeki misal hudut yolları sayesinde bu bilgilerin, kaygıyla alakalı ruh sıhhati problemleri için tedavi fırsatları yaratabileceğini vurguladı.